From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
wit /wˈɪt/ 1. akıl, fikir, us 2. anlayış, zekâ 3. duygu 4. nükte, zarif söz 5. nükteci kimse 6. yaratıcılık. a nimble wit keskin zekâ. at one' wit' end çözüm yolu bulamayan, tamamen şaşırmış. drive one out of one' wits çileden çıkarmak, çıldırtmak. have veya keep one' wits about one paniğe kapılmamak, kendine hâkim olmak. live by ones wits açık gözlülükle geçimini sağlamak.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
wit /wˈɪt/ 1. (wist, witting) (eski) (geniş zaman I wot, thou wost, he wot, we, you, they witen) bilmek, öğrenmek. to wit yani, demek ki.