From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
trail /tɹˈeɪl/ 1. sürüklemek, arkası sıra yerde sürüklemek 2. izlemek 3. geriden izlemek, geri kalmak 4. ayakla çiğneyerek yol yapmak 5. sürünmek 6. sürüklenmek 7. iz bırakmak, peşinde bırakmak 8. bitki gibi yerde uzamak 9. izleyerek avlamak 10. iz 11. peten, sürüklenen şey, kuyruk 12. (bir) sürü, (bir) yığın 13. top arabasının kundak kuyruğu 14. patika, keçiyolu. trail one' coat başına belâ aramak, kaşınmak, aramak. trail rope çekme halatı. hit the trail yola koyulmak. She left a trail of broken hearts. Ardında bir yığın kırık kalp bıraktı.