From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: tight /tˈaɪt/ 1. sıkı, gergin 2. akmaz, sızmaz, su geçmez 3. dar 4. sıkışık 5. (k. dili) eli sıkı, cimri 6. (k. dili) müşkül, zor 7. zorluk çeken 8. tıkanmış 9. ucu ucuna 10. sıkı gerilmiş (ip) 11. kesat 12. (argo) sarhoş 13. tedariki güç 14. (kıs.)altılmış (üslup) 15. sımsıkı. tightly sıkıca tightness sıkılık.
tight /tˈaɪt/ 1. sıkı, gergin 2. akmaz, sızmaz, su geçmez 3. dar 4. sıkışık 5. (k. dili) eli sıkı, cimri 6. (k. dili) müşkül, zor 7. zorluk çeken 8. tıkanmış 9. ucu ucuna 10. sıkı gerilmiş (ip) 11. kesat 12. (argo) sarhoş 13. tedariki güç 14. (kıs.)altılmış (üslup) 15. sımsıkı. tightly sıkıca tightness sıkılık.
