From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
tail /tˈeɪl/ 1. (huk.) şarta bağlı tasarruf, meşrut vakıf 2. (huk.) mahdut, meşrut, koşullu.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
tail /tˈeɪl/ 1. kuyruk 2. eskiden paşalık alameti olan at kuyruğu 3. tuğ 4. kuyruğa benzer şey 5. ceket ucu veya kuyruğu 6. arka, nihayet 7. (çoğ.) (k.dili) parada resimsiz taraf, yazı 8. saç örgüsü 9. uçağın kuyruğu 10. (çoğ.) (k.dili) frak 11. (k.dili) iz 12. (k.dili) kıç, popo 13. sayfa altımdaki boşluk 14. son 15. takibenden 16. peşinden gelen 17. kuyruk takmak veya yapmak 18. kuyruğunu kesmek veya koparmak 19. ucuna takılmak 20. (mim.) ucunu duvara yerleştirmek 21. (den.) kıç taraftan dönmek 22. kıç taraftan karaya oturmak 23. (k.dili) gizlice takip etmek 24. peşinden gitmek. tail away geride kalmak, geride kalarak dağılmak. tail behind arkasından gitmek. tail end kıç 25. son. tail off yavaş yavaş bitmek, azalmak. tail wind arkadan rüzgâr. turn tail tehlikeden kaçmak. with his tail between his legs süklüm püklüm, korkmuş olarak. (I.) can't make head or tail of it içinden çıkamıyorum Hiç anlayamıyorum .