From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
seal /sˈiːl/ 1. ayıbalığı, fok, (zool.) Phoca 2. fok kürkü 3. ayıbalığı avlamak.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
seal /sˈiːl/ 1. mühür, damga: teminat, taahhüt 2. mühürlü mum veya kurşun parçası 3. mühürlemek, mühür veya damga basmak, tasdik işaretini koymak: onaylamak, tasdik etmek 4. kapamak, yarıklarını doldurmak. seal one' fate yazgısını önceden tayin etmek. sealed orders denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir. seal ring mühür yüzüğü. sealing wax mühür mumu, kırmızı balmumu. Great Seal resmi devlet mühürü. under seal mühürlenmiş, mühürlü. under the seal of secrecy gizli tutmak kaydıyle.