DuckCorp

DuckCorp Dico

(RFC 2229 compliant dictionary server)

Found 2 definitions

  1.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    play /plˈeɪ/ 1. .oynamak 2. eğlenmek 3. hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak 4. çalgı çalmak 5. rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak 6. kumar oynamak 7. su fışkırtmak (flskıye) 8. hortumla fışkırtmak 9. ateş etmek (top) 10. hareket ettirmek, gezdirmek 11. oyuna iştirak etmek. play at katılmak 12. yapar gibi görün - mek. play ball oyuna başlamak 13. işbirligi etmek. play down önemsememek. play both ends against the middle kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek. play fair hilesiz oynamak, doğru oynamak. play false hilekârlık etmek. play fast and loose kaygısızca hareket etmek. play havoc mah- vetmek. play high büyük kumar oynamak 14. (briç.) karşısındakine kaybettirmek için yüksek değerli bir kart oynamak. play house evcilik oynamak. play into the hands of çıkar sağlayacak şekilde davranmak. play off berabere kalan bir oyunu sonradan tamamlamak. play on durmadan çalmak, çalmakta devam etmek. play on(veya) upon faydalanmak, istismar etmek. play politics siyasi çıkarlarına göre davranmak. play possum ölü veya uyuyor gibi davranmak. play second fiddle ikinci derecede rol oynamak. play the field birden fazla kimseyle aynı zamanda flört etmek. play the fool ahmakça davranmak. play the game dürüstçe hareket etmek. play the man erkekçe davranmak, mertçe hareket etmek. play the market spekülasyon yapmak. play up belirtmek, tebaruz ettirmek, üzerinde durmak. play up to yaltaklanmak. play with ile oynamak, kandırmak. play with oneself istimna etmek, kendi kendini tatmin etmek. played out bitkin bir hale gelmiş 15. işi bitmiş.

  2.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    play /plˈeɪ/ 1. oyun, eğlence 2. sahne oyunu, piyes 3. şaka, latife 4. fiil, hareket 5. oynama, faaliyet 6. davranış 7. işleme 8. ilgi 9. hareket serbestliği. a play on words kelime oyunu. at play oynamakta, oyunda. child' play çocuk oyunu 10. çok kolay iş. come into play meydana çıkmak, kullanılmaya başlamak, etkili olmak. fair play oyunun hakçası, doğru oyun. foul play hileli oyun 11. alçakçasına iş, suikast. in play oyunda (top) 12. şaka olarak. make a play for (k. dili) kazanmaya çalışmak 13. ayartmaya çalışmak .out of play oyun dışı bırakılmış.