From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: peel /pˈiːl/ 1. kabuğunu soymak 2. derisini yüzmek 3. kabuğu veya derisi soyulmak (güneş yanığından) 4. (k. dili) soyunmak 5. meyva veya sebze kabuğu. keep one' eyes peeled tetikte olmak. peel off askeri uçuşlarda gruptan ayrılıp inişe gecmek. peeling soyulmuş kabuk.
peel /pˈiːl/ 1. kabuğunu soymak 2. derisini yüzmek 3. kabuğu veya derisi soyulmak (güneş yanığından) 4. (k. dili) soyunmak 5. meyva veya sebze kabuğu. keep one' eyes peeled tetikte olmak. peel off askeri uçuşlarda gruptan ayrılıp inişe gecmek. peeling soyulmuş kabuk.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: peel /pˈiːl/ 1. fırıncı kureği 2. (den.) kürek palasu.
peel /pˈiːl/ 1. fırıncı kureği 2. (den.) kürek palasu.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: peel /pˈiːl/ 1. ingiltere ile iskoçya arasındaki sınırda bulunan kare şeklinde eski kule.
peel /pˈiːl/ 1. ingiltere ile iskoçya arasındaki sınırda bulunan kare şeklinde eski kule.