From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: pall /pˈɔːl/ 1. yavanlaşmak, tatsızlaşmak 2. zevkini kaybetmek, bıkmak 3. usandırmak, bıktırmak. It has palled on me Gına geldi Bıktım artık.
pall /pˈɔːl/ 1. yavanlaşmak, tatsızlaşmak 2. zevkini kaybetmek, bıkmak 3. usandırmak, bıktırmak. It has palled on me Gına geldi Bıktım artık.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: pall /pˈɔːl/ 1. siyah çuha veya kadifeden tabut örtüsü 2. kasvetli hava.
pall /pˈɔːl/ 1. siyah çuha veya kadifeden tabut örtüsü 2. kasvetli hava.