From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
order /ˈɔːdə/ 1. emir vermek, emretmek, buyurmak 2. ısmarlamak, sipariş etmek 3. düzenlemek, sıraya koymak, tertip etmek. order around emir yağdırmak.order up getir- mesini emretmek.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
order /ˈɔːdə/ 1. düzen, nizam, sıra: dizi 2. usul, yol, kural 3. emir, yönerme, buyrultu 4. ısmarlama, sipariş 5. havale 6. tarikat, mezhep fırkası 7. şeref rütbesi 8. cins, çeşit 9. mimari tarz 10. (biyol.) takım, silsile. order of business gündem. order of knighthood şövalye örgütü 11. şeref rütbesi. order of the day gündem, günlük emir. in applepie order çok düzenli bir şekilde, her şey yerinde. at one' orders emre hazır. by order emre göre, emir gereğince. call to order usule göre açmak (toplantı) Doric order (mim.) Dorik tarzı. holy orders papazlar sınıfı 12. papazlık rütbeleri. in alphabetical order alfabe sırası ile. in order düzenli 13. sıra ile 14. yolunda, usule göre. in order that he may see görsün diye. in order to see görmek için. in short order çabuk. keep order disiplini korumak. monastic order manastır tarikatı. money order para havalesi. on the order of kabilinde, tarzında. out of order bozuk 15. düzensiz 16. usule aykırı 17. uygunsuz. rush order acele sipariş. sealed orders (ask.) vakti gelince açılıp okunacak mühürlü emirname. standing orders geçerliği devam eden emirler. take an order birinden emir almak 18. birinden sipariş almak. till fur ther orders başka emir gelinceye kadar. to order siparişe göre, ısmarlama. working order çalışma düzeni. in good working order iyi işler durumda.