From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
make /mˈeɪk/ 1. yapılış, yapı, şekil, biçim 2. mamulât, marka 3. hasılat, randıman, verim 4. (elek.) devrenin kapanması. be on the make (k. dili) kendi kazancı peşinde olmak 5. cinsi münasebet için eş aramak.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
make /mˈeɪk/ 1. yaratmak, yapmak, meydana getirmek, atamak 2. anlamak, kazanmak, düzeltmek, mecbur etmek, sağlamak, (yol)almak, ulaşmak, erişmek, elek. (devreyi) kapatmak, (argo) cinsel ilişkide bulunmak, kabarmak.make a clean breast of itiraf etmek, içini boşaltmak.make a difference fark etmek. make a face suratını buruşturmak, somurtmak, make a fire ateş yakmak