DuckCorp

DuckCorp Dico

(RFC 2229 compliant dictionary server)

Found 2 definitions

  1.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    jam /dʒˈam/ 1. reçel, marmelat.

  2.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    jam /dʒˈam/ 1. (med, ming) sıkıştırıp kımıldamaz hale koymak, (kıs.)tırmak 2. bir şeyin arasına sıkışıp hareketini durdurmak 3. sıkışmak, çalışmaz veya işlemez hale gelmek (makina, kapı) 4. sıkışma, sıkıştırılma 5. bir araya sıkışmış insan veya şeyler 6. zor durum 7. akıntıya engel olan birikinti 8. radyo yayına engel olmak üzere başka bir istasyondan yapılan kuvvetli gürültü. traffic jam trafik tıkanması. jampacked dopdolu kalabalık, iğne atsan yere düşmeyecek halde. jam session (müz.) caz müzisyenlerinin bir araya gelerek müzik yapmaları.