DuckCorp

DuckCorp Dico

(RFC 2229 compliant dictionary server)

Found 5 definitions

  1.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    in /ˈɪn/ 1. etkili tarafın üyesi 2. (k.dili.) istenilen du- ruma erişme vasıtası. ins and outs bir işin bütün ayrıntılarlı girdisi çıktısı 3. bir yerin bü- tün köşeleri.

  2.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    in /ˈɪn/ 1. dahili, iç 2. kazanmış 3. elinde 4. içeri doğru yönelen. in and out kah içerde kah dışanda. in-and-out (mak.) bir içeri bir dışan hareket e(den.)

  3.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    in /ˈɪn/ 1. içeride, içeriye, içine 2. evde 3. vazife ba- şında 4. mevsimi gelmiş be in with ortağı ol- (mak.) 5. arkadaşı olmak. have it in for (k.dili.) kin beslemek We are in for a fight şimdi çattık belaya ! muhakkak kavga çıkacak.

  4.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    in /ˈɪn/ 1. (edat.) içinde, içine, dahilinde, de, da 2. giymiş, süslenmiş, örtülü 3. (belirli bir renk, model veya kumaştan) yapılmış 4. düzenlenmiş 5. ile meşgul 6. amacıyle 7. vasıtasıyla 8. göre 9. bakımından 10. tesirinde 11. esnasında 12. (A.B.D.) zamam dolmadan önce 13. halinde, vaktinde, mevsiminde 14. üzere, ile, iken. in any case her halde, ne olursa olsun. in a crowd ka- labalık halde, küme halinde in fact gerçekte, aslında, hakikatte. in health sıhhatte. in honor of şerefine. in hot water sıcak suda 15. güçlük içinde, zor durumda. in itself haddi- zatında, bağımsız olarak. in my opinion benim fikrimce, bana kalırsa. in order that diye, ta ki. in reply to -e cevaben, cevap olarak. in sight görünürde. in so far as -e kadar. in that çünkü, cihetiyle, madem ki. in the dark karanlıkta, bilmeyerek, malumatı olmadan. in three months uç aya kadar, üç ay zarfında. believe in him ona güvenmek. blind in one eye bir gözü kör. seven in number sayıca yedi, yedi adet.

  5.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    in- /ˈɪn/ 1. (önek) -sız veya gayri edatı: incapable ka biliyetsiz, yeteneği olmayan 2. -e doğru, içe riye, içine: in-bound merkeze doğru yak- laşmakta 3. limana doğru 4. içinde: inhome evde yapılan 5. sırasında: in-service training çalışma sırasında yapılan eğitim, pratik.