DuckCorp

DuckCorp Dico

(RFC 2229 compliant dictionary server)

Found one definition

  1.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    hot /hˈɒt/ 1. (-ter, -test) sıcak, kızgın 2. acı, yakıcı (biber vb) 3. şiddetli, sert, hararetli 4. hiddetli 5. yüksek gerilimli akım taşıyan (tel) 6. tehlikeli miktarda radyoaktivite ihtiva eden 7. yakın 8. yeni, taze (haber vb) 9. polisçe aranmakta olan 10. kızışmış, şehvetli 11. A.B.D, (argo) çalınmış veya kaçak (mal) 12. (müz.), (argo) heyecanla ve irticalen çalınan. hot air (argo) boş laf, martaval, atmasyon 13. abartma. hot dog (k.dili) sosis, sosisli sandviç. hot line direkt telefon hattı. (özellikle devlet başkanları arasında) 14. her zaman cevap veren imdat te lefonu 15. dinleyicilerden gelen telefon konuş- malannı ihtiva eden radyo programı. hot pants çok kısa kadın şortu. hot plate portatif soba 16. sıcak yemek. hot pot (İng.) güveç. hot rod (A.B.D.), (argo) hızlı gidebilecek şekilde yenilenmiş otomobil. hot seat (A.B.D.), (argo) elektrikli sandalye 17. sıkıcı durum. hot spring kaplıca. biow hot and cold hem lehinde hem aleyhinde bulunmak. get hot ısınmak 18. kızmak, öfkelenmek. get into hot water başını belaya sokmak. make it hot for one bir kimseyi rahatsız etmek, sıkıştırmak. sell like hot cakes kapışılmak. hotly heyecanla, ateşli olarak.