From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
hit /hˈɪt/ 1. vuruş, vurma, darbe 2. isabet 3. başarı, muvaffakıyet, şans 4. yerinde söz 5. (argo) iğne ile vücuda zerkedilen esrar. hit or miss gelişigüzel. make a hit (beysbol.) tam vuruş yapmak 6. (argo) üstün başarı sağlamak.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
hit /hˈɪt/ 1. (hit, ting) vurmak 2. hedefe isabet ettirmek 3. uymak, uygun olmak 4. varmak, erişmek 5. isabet etmek 6. saldırmak 7. tesir etmek 8. (A.B.D), (k.dili.) (yola) düzülmek, koyulmak 9. (argo) vücuda esrar zerketmek. hit-and-run çarpıp kaçan (şöför) hit below the belt boksta kurallara aykırı davranmak 10. haksızlık etmek, kalleşlik etmek. hit it off anlaşmak, uyuşmak, mutabık kalmak. hit one's stride (k.dili.) en yüksek hıza veya dereceye ulaşmak. hit off süratle ve ustalıkla yapmak 11. taklit etmek. hit-or-miss rasgele, tesadüfi 12. sonucunu düşünmeden, dikkatsizce, Iâkaytçe. hit out yumruklamak, yumrukla vurmak. hit the books (slang) ineklemek (ders) hit the bottle (argo) şişeyi devirmek, fazla içki içmek. hit the ceiling (argo) tepesi atmak. hit the deck (argo) yataktan kalkmak 13. aniden yüzükoyun yere yatmak. hit the jackpot (argo) beklenilmedik anda başarı kazanmak. hit the nail on the head taşı gediğine koymak 14. tam bilmek 15. tam isabet kaydetmek. hit the sack (argo) yatmak. hit upon rasgele bulmak.