From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
help /hˈɛlp/ 1. yardım etmek 2. imdadınaa yetişmek, yardımına koşmak, kurtarmak, çare bulmak 3. çare olmak: faydası olmak 4. rahatlatmak. help one out kurtarmak, kurtulmasına yardım etmek. help oneself kendi kendine servis yapmak 5. yürütmek, aşırmak. Help yourself. Buyurun, kendiniz alınız (yemek, istenilen şey) Don't be longer than you can help. Mümkün oldugu kadar çabul ol. He can't help but win. Mutlaka başarır. Kazanmamasına imkan yoktur. (I.) can't help but think. Düşünmemek elimde değil. It cant be helped. çaresi yok! Elden bir şey gelmez. So help me. ister inanın ister inanmayın. So help me God ! (bak.) God.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
help /hˈɛlp/ 1. yardım, muavenet, çare, kurtulma 2. yardımcı, hizmetçi, uşak, çırak, yamak. the help (k.dili.) hizmetçiler, işçiler, mustahdemler. helper yardımcı, muavin 3. hizmetçi.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
help /hˈɛlp/ 1. (ünlem) imdat !