From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
get /ɡˈɛt/ 1. (got, got, A.B.D gotten, getting) almak, ele geçirmek elde etmek, tedarik etmek 2. yakalamak 3. götürmek 4. hazırlamak 5. yaptırmak 6. sebep olmak 7. (netice olarak) bulmak 8. ögrenmek 9. (hastalığa) tutulmak, olmak 10. bağlantı kurmak 11. (trene) yetişmek 12. gebe bırakmak (gen.) hayvan) 13. malik olmak 14. kazanmak 15. (k.dili) anlamak 16. (k.dili) vurmak, isabet etmek 17. (argo) şaşırtmak 18. (argo) ilgi çek- mek, hoşa gitmek 19. sinirlendirmek 20. (argo) far- kına varmak 21. getirmek 22. varmak 23. gelmek, gitmek, yer değiştirmek. get about yayılmak 24. dolaşmak 25. ortalıkta görünmek. get across açıklamak, anlaşılmasını sağlamak. get ahead ilerlemek. get ahead of geçmek, geride bırakmak, üstün olmak. get along gitmek, ayrılmak 26. geçinmek, idare etmek 27. başarmak 28. anlaşmak, uymak 29. yaşlanmak. get around yayılmak 30. ortalıkta görünmek 31. bir şey elde etmek için yağlamak 32. üstünden atmak, yolunu bulup kurtulmak. get around to geç yapmak, eli geç değmek. get at varmak 33. demek istemek 34. başlamak, yapmak 35. (k.dili) etkilemek. get away kaçmak, kurtulmak, savuşmak 36. (koşuya) başlamak. get away with (argo) şüphe uyandırmadan veya ya- kalanmadan atlatmak. get back geri dönmek. get back at (argo) öç almak. get by geçmek, yetmek 37. (k.dili) gecinmek 38. (k.dili) yakayı ele vermeden yapmak. get down inmek, aşağı inmek 39. not etmek, yazmak. get down to başlamak. get drunk sarhoş olmak. get even (with) hakkından gelmek. get home eve varmak 40. dönmek. get in girmek 41. sokmak 42. katılmak 43. (ürün) kaldırmak get in good with (argo) gözüne girmek. get in on faydalanmak, paydaş olmak. get in a word edgewise laf so- kuşturmak. get in supplies erzak almak. get into girmek. get it (k.dili) anlamak 44. cezalanmak. get it into one' head kafasına sokmak 45. anlamak. get married evlenmek. get near yaklaşmak. get nowhere başarısız olmak. get off inmek 46. söylemek. get (some one veya something) off çıkarmak 47. kurtarmak. get (a thing) off one' chest içini dökmek. get on binmek 48. uyuşmak 49. idare etmek. get on one' feet ayağa kalkmak 50. kendini geçindirecek hale gelmek. get on one' nerves sinirine dokunmak. get (a person veya a thing) on the brain (k.dili) ( bir kimse veya şeyi) aklından çıkaramamak, aklına takılmak. get one' back up inat etmek, kızmak 51. kızdırmak get one' goat (argo) kızdırmak, (slang) keçileri kaçırtmak. get one' hand in eli alışmak, usta olmak. get her hooks on (argo) (erkeğe) kancayı takmak. get ones way istediğini koparmak, hile ile veya üsteleyerek istediğini elde etmek. get out ayrılmak, kaçmak 52. ortaya çıkmak, sızmak 53. yayınlamak 54. güçlükle söylemek 55. çıkarmak. get out from under (karışık bir işten) sıyrılmak. get out of-(den.) almak 56. kurtarmak 57. ayrılmak. get out of bed on the wrong side solundan kalkmak. get out of hand çapraşık hale gelmek, dizginlenemez hale gelmek, çığırından çıkmak. get out of one' depth derin suya girmek 58. başından buyük işe girişmek. get out of (sig.)ht göz önünden gitmek, ortadan kaybolmak. get over (hastalığı, öfkeyi) atlatmak 59. açıklamak, anlaşılmasını sağlamak get ready hazırlamak, hazırlanmak. get religion birden dine bağlanmak. get rid of kurtulmak, başından savmak, atmak. get round yayılmak 60. gezinmek 61. yolunu bulup kurtulmak. get the better of, get the best of üstün çıkmak. get the drop on haberi olmadan silâh çekmek 62. kazançlı bir durumda olmak. get the hang of manasını kavramak 63. işletme sırrını öğrenmek. get there (k.dili) amacına ulaşmak, başarmak. get the upper hand kazanmaya yüztutmak. get through bitirmek 64. geçirmek, geçmek 65. geçinip gitmek. get through to bağlantı kurmak 66. anlamasını sağlamak. get tired yorulmak. get to başlamak 67. yapabilmek 68. bağlantı kurmak. get together toplanmak, bir araya gelmek 69. anlaşmaya varmak 70. toplamak. get up kalkmak 71. binmek, tırmanmak, çıkmak 72. düzenlemek 73. uydurmak 74. edinmek, geliştirmek. get up steam istim kaldırmak 75. hızlanmak 76. şevklenmek. get used to alışmak get wet ıslanmak. get wind of sezmek, kokusunu almak, duymak. get with (argo) ilgilenmek, uymak. Bak. got.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
get /ɡˈɛt/ 1. yavru, hayvan yavrusu.