From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: flaw /flˈɔː/ 1. yarık, çatlak, çatlaklık, rahne 2. sakat, kusur, defo 3. ayıp 4. çatlatmak, sakatlamak 5. sakat olmak, defolu olmak 6. çatlamak. flawless kusursuz. flawy kusurlu. flawlessness kusursuzluk.
flaw /flˈɔː/ 1. yarık, çatlak, çatlaklık, rahne 2. sakat, kusur, defo 3. ayıp 4. çatlatmak, sakatlamak 5. sakat olmak, defolu olmak 6. çatlamak. flawless kusursuz. flawy kusurlu. flawlessness kusursuzluk.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3: flaw /flˈɔː/ 1. birdenbire çıkan geçici ruzgâr, bora 2. rüzgârın yönünün değişmesi. flawy rüzgârlı.
flaw /flˈɔː/ 1. birdenbire çıkan geçici ruzgâr, bora 2. rüzgârın yönünün değişmesi. flawy rüzgârlı.