DuckCorp

DuckCorp Dico

(RFC 2229 compliant dictionary server)

Found 4 definitions

  1.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    flat /flˈat/ 1. (ted, ting) yassılamak, düzeltmek 2. tadını kaçırmak, neşesini bozmak 3. yassılmak, düşmek 4. neşesiz olmak 5. (müz.) yarım ton indirmek 6. belirli perdeden aşagı söylemek veya çalmak.

  2.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    flat /flˈat/ 1. (ter, test) düz, müstevi, yassı: yüzüstü, sırtüstü 2. yıkık, harap 3. kati, kesin 4. (mat.), donuk, tatsız, yavan 5. durgun (ticaret) 6. (müz.) bemol 7. açıkça 8. doğrudan doğruya 9. tam 10. (müz.) asıl notadan daha aşağı ve yanlış olarak. flat against the wall duvara yapışık. flatboat, flatbottom (den) düz karinalı gemi. flat broke (h)dili meteliğe kurşun atar durumda, beş parasız. flatcar (A.B.D) açık yük vagonu. flat denial kesin bir şekilde ret, kati surette inkâr. flatfish kalkan gibi yan yüzen balık. flatfooted düztaban 11. (A.B.D), (h)dili azimli. flathead yassı kafalı 12. (b.h) Amerika'da eski bir yerli kabilenin ferdi. flatiron ütü. flat race düz yerde yarış. flat rate tek fiyat. flat tire patlamış lastik. flattop (A.B.D) uçak gemisi. flatwork masa örtüsü gibi kolay ütülenir düz parçalar. fall flat büyük bir başarısızlığa uğramak. (I.)'ll tell you flat. Sana asıkça söyleyeceğim. The market is flat. Piyasa durgun. in ten seconds flat tam on saniyede. That' flat. Açık ve kesindir. Şüphe götürmez. flatly açıkca, peşin olarak. flatness düzlük, yassılık 13. tatsızlık, yavanlık.

  3.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    flat /flˈat/ 1. apartman dairesi.

  4.                 From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
                    

    flat /flˈat/ 1. düz ve basık arazi 2. sığlık, kumsal 3. geniş ve düz olan şey, demiryolu arabası 4. düz sal 5. kılıcın yassı yüzü 6. kenarları alçak tepsi 7. madenin yassı damarı 8. (tiyatro) sahne dekoru için kullanılan kumaş gerili çerçeve 9. (müz.) bemol.