From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
base /bˈeɪs/ 1. kaide, temel, esas, taban, dip 2. (bot.) sap dibi 3. (zool.) bir uzvun gövdeye bitiştiği noktaya en yakın kısmı 4. (spor) depart 5. (ask.) üs 6. (kim.) alkali, (baz) baseball beysbol. baseboard süpürgelik, döşemenin kenar tahtalan. baseburner yakıtı otomatik olarak dolan soba. base hospital askeri hastane (gezici olmayan) base line öIçmek için esas tutulan çizgi veya miktar 7. (spor) saha kenarı. base of a column (mim.) pabuç (sütun)base of operations hareket üssü. off base (A.B.D.), (argo) yanlış yolda.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
base /bˈeɪs/ 1. temel atmak, kurmak, tesis etmek 2. on veya upon ile bir esas üzerine bina ettirmek 3. dayandırmak.
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3:
base /bˈeɪs/ 1. alçak, adi, rezil 2. korkak 3. değersiz 4. sahte, kalp. baseborn soylu aileden gelmeyen 5. nikahsız doğmuş, piç 6. zalim. basely alçakça. baseness alçaklık.